AĞAÇTA YETİŞEN ALTIN: KAYISI
Bilimsel adına (Prunus Armeniaca Latince. veya Armeniaca Vulgaris Lam.).Yayılma alanı Orta Asya’dan Batı Çin’e kadar uzanan bir yayılma alana sahiptir.Bugün Malatya ve Ermenistan dışında,Çin’in kuzey ve kuzey-doğu dağlık alanları, Sinkiang bölgesindeki Tiyan-Şan ve Altay Dağları ile Orta Asya ve Mançurya’yı içine alan çok geniş bir bölgenin kayısının anavatanı olduğu bilinmektedir. Çin, Orta Asya ve Yakın Doğu olmak üzere kaygısının üç gen merkezi bulunmaktadır. Kayısı, anavatanı olan Çin’de Milattan üç bin sene öncesinden beri bilinmekteydi.
Büyük İskender’in Asya Seferleri sırasında (M.Ö. 330-323) İran ve Transkafkaslar üzerinden kayısı önce Anadolu’ya getirilmiştir. Yukarıdaki tarihi bilgiler kayısının Anadolu’da yaklaşık iki bin yıldan fazla bir geçmişinin olduğunu göstermektedir.
Anadolu’dan Batıya yayılışı M.Ö. I. yüzyılda olan kayısı, Romalıların Anadolu’yu istilası sırasında ermeni tüccarları tarafından önce İtalya’ya, sonra Yunanistan’a götürülmüş.Bu ülkelerde Altın Elma” da denilen kayısının tarımına önem verilmiştir. Kayısının İtalya ve Yunanistan’dan diğer Avrupa ülkelerine geçişi çok eskiye dayanmamaktadır. Kayısı 13. yüzyılda İngiltere’ye, 17. yüzyılda ise Fransa ve Amerika’ya götürülmüştür.
Malatya’da Kayısının Tarihçesi
Adını Hititliler döneminde “Meyve Bahçesi” anlamına gelen “Melitue, Maldiya, Melita” kelimelerinden alan Malatya;da kayısının yanı sıra diğer birçok meyve türünün ekonomik anlamda yetiştiriciliği yapılmaktadır. Elma, armut, kiraz, şeftali, erik, ceviz ve dut Malatya çiftçisinin geçim kaynağı olan meyve türleridir. Fakat halk arasında “Mişmiş”de denilen kayısının Malatya’da ayrı bir önemi vardır.
Malatya;da kayısının bilinen yazılı tarihi 1655’dir. Bu yılın ilkbahar aylarında Malatya’ya gelen ünlü seyyah Evliya Çelebi 53 bin kişinin yaşadığı şehirde, 7.800 meyve bahçesi ve 7 kayısı çeşidinden bahsetmektedir. Evliya Çelebi Malatya;nın “kırmızı, sarı, beyaz, sulu, etli” adlarında kayısılarının olduğunu, bunları selelerle bahçeden eve getirirken sularını akıtmamak için insanın koşmaktan başka çaresinin olmadığını yazar. Daha da önemlisi sayısını ve hesabını hiç kimsenin bilemeyeceği kadar çok olan zerdalisinden yığınlarla pestiller yapılıp bunların katar katar yüklerle ülke ülke taşındığını vurgular.
Diğer taraftan 1617-1693 yılları arasında yaşamış olan Malatyalı Niyazi Mısri şiirlerinde meyve ağaçları ile donanmış Asbuzu;nun “Cennete benzeyen çok güzel bir doğa parçası” olduğundan bahseder.
Malatya’da ekonomi ve sosyal yaşam kayısı ve üretimene dayanmaktadır. Malatya bugün dünyada üretilen yaş kayısıda 1. sıradadır. Dünyadaki kuru kayısının %90’nını Malatya teşkil eder. Üretilen kayısının %95’i başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yurtdışana ihraç edilmektedir.
Malatya İli Kayısı Çeşitleri
Hacıhaliloğlu
Malatya’nın en önemli kurutmalık kayısı çeşididir.
Malatya’daki kayısı ağacı varlığının yaklaşık % 73’nü oluşturur. Tahmini olarak 1900’lü yılların başında Malatya’nın 12 km kuzey- doğusundaki H.Haliloğlu çiftliğinde bir seleksiyon sonucu bulunmuştur.
Ağaçları yüksek boylu, dik, dalları yayvan, çok kuvvetli ve çabuk büyür. Kuvvetli ve sulanan topraklarda her yıl ürün verir. Beyaz renkli çiçeklere sahiptir. Verimi orta, dona, kurağa ve hastalıklara (monilya ve çil) karşı hassastır. İyi bakılmayan ağaçlar peryodisite gösterme eğilimindedir. Zayıf topraklarda ve kurak şartlarda abortif dişi organ oluşturur, çiçek tozlarının çimlenme yüzdesi düşer.
Meyveleri orta irilikte, 25-35 g ağırlıkta, meyve şekli oval, simetrik, meyve kabuk (L65.59 a+9.54 b+41.4) ve et rengi sarı, kırmızı yanak oluşturma eğilimindedir (Şekil 1). Meyve kabuğu incedir. Meyvelerin yola dayanımı iyidir. Meyve eti sert dokuludur. Meyve az sulu, çok tatlı, aromalı, pH 4.5-4.8, Suda çözünür kuru madde miktarı (SÇKM) % 24-28 ve toplam asitlik % 0.20-0.40’dır. Çekirdek şekli oval, 1.7-2.2 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftasında olgunlaşır. Soğuklama gereksinimi 850-1000 saattir.
Meyveleri ağaç üzerinde kademeli olgunlaşır. Önce ağacın üst, sonra orta, en son ise alt dallardaki meyveler olgunlaşır. İyi güneş almayan ağaçlarda bu kademeli olgunlaşma çok daha barizdir. Hasat bu olgunlaşmaya paralel olarak 2 veya 3 defada yapılmalıdır. Aksi taktirde kurutma randımanı düşer.
Olgunlaşan meyvede meyve eti uçtan itibaren yumuşar ve sulanır. Hasat zamanı meyvenin dalla bağlantısı orta düzeydedir. Yaş meyveleri yüksek şeker içeriğinden dolayı fazla miktarda özellikle aç karnına yendiğinde bağırsakları bozar, ishal yapar. Doğal bir müshil ilacı özelliğine sahiptir. İshal birkaç tane bademi yenilerek önlenir.
Hasanbey
1930 Yılında Malatya’nın eski Belediye Başkanlarından Hasan Derinkök’ün bahçesinde bulunan Malatya’nın en önemli sofralık kayısı çeşididir. Çeşidin SÇKM miktarı yüksek olması nedeniyle önceleri kurutularak değerlendirilmiş fakat daha sonra çeşidin turfanda, iri meyveli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle son yıllarda sofralık tüketimi bir hayli artmıştır. Ayrıca meyvenin heterojen olgunlaşması ve kükürt odasında diğer çeşitlere göre kükürt dioksidi daha geç absorbe etmesi gibi kurutma için olumsuz özelliklerinden dolayı kurutmalık olarak değerlendirme şekli günümüzde azalmıştır.
Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Dalları sarkıktır. Ağaçların verimliliği orta düzeydedir. Meyve kalp şeklinde, iri, 40-55 g ağırlığında, meyve eti sert dokulu ve tatlıdır. Meyve kabuk (L63.43 a+9.02 b+40.9) ve et rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 18-22, pH 4.9-5.1 ve toplam asitlik % 0.10-0.20’dir. Çekirdek uzun-oval, 2.0-2.8 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Haziran sonu Temmuz başında olgunlaşır. Diğer çeşitlere göre erkencidir. Meyvesinin iri, gösterişli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle büyük tüketim merkezilerine gönderilmeye uygun bir çeşit olup pazarda yüksek fiyatlardan alıcı bulmaktadır.
Meyve heterojen olgunlaşır. Meyvenin bir yanağı olgunlaşıp yumuşadığı halde diğer yanağı ham ve serttir. Kükürtlenerek kurutulacak meyvelerin tam olgunlaşması beklenmeden hasat edilip kükürt odalarında diğer çeşitlere göre daha uzun süre bekletilmesi gerekir. Aksi durumda çeşit daha az kükürt absorbe edeceğinden kurutma sonrası meyve rengi kırmızı veya açık turuncu renkte olur. Çeşidin soğuklama gereksinimi 950-1600 saattir. Olgunlaşan meyvelerin dalla bağlantısı zayıfladığından hafif bir rüzgarda bile fazla döküm yapar. Meyveleri çil hastalığına dayanıklıdır. Bazen meyve koparıldığında sap çukuru parçalanmaktadır.
Kabaaşı
Malatya’da 1970’li yıllarda yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu bulunmuş kurutmalık bir kayısı çeşididir. Son yıllarda Malatya ve çevresinde geniş miktarda yetiştirilmeye başlanmış, Malatya’da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra ikinci sıraya yerleşmiştir.
Ağaçları orta büyüklükte, dik ve kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve orta irilikte, 30-35 g ağırlığında, meyve oval şekilli, meyve kabuk (L66.71 a+12.70 b+43.08) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 3.8-4.6 ve toplam asitlik % 0.30-0.45, SÇKM miktarı % 24-26’dır. Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek şekli oval, 1.9-2.4 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Temmuz ayı ortasında olgunlaşır.
Ağaçları çiçek monilyasına hassas olup, çil hastalığına ve dona dayanımı Hacihaliloğlu çeşidine göre daha iyidir. Genç fidan döneminde kuvvetli sürgün verir ve dalları gevrektir.
Soğancı
Malatya Zirai Araştırma İstasyonu tarafından yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu merkeze bağlı Tecde köyünde Tosunoğlu ailesinin bahçesinde bulunmuştur. Tosunoğlu ve Soğanoğlu gibi sinonimleri bulunmaktadır.
Ağaçları iri, dik-yayvan şekilli olup orta derecede verimlidir. Meyveleri 28-38 g ağırlığında, yuvarlak şekilli, meyve kabuk (L59.64 a+12.12 b+35.85) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 4.5-4.7, SÇKM miktarı % 23-26 ve toplam asitlik % 0.28-0.35’dir. Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek yuvarlak şekilli, 1.8-2.2 g ağırlığında ve tatlı olup meyve etine yarı yapışıktır. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır
Meyveleri parlak ve gösterişli olduğundan son zamanlarda sofralık olarak tüketimi artmıştır. Hasat zamanı meyvenin dalla bağlantısı zayıf olduğundan fazla miktarda döküm yapar. Meyveleri olgun hasat edildiğinde kükürt gazını absorbe etmesi zayıflar ve çekirdeği çıkarılırken meyve eti parçalanır. Bu yüzden kurutulacak meyveler aşırı olgunlaşmadan hasat edilmelidir.
Çataloğlu
Malatya’nın kurutmalık kayısı çeşididir. Dik-yayvan habitüse sahip Çataloğlu çeşidinin dalları aşağı doğru sarkıktır. Ağaçları verimlidir. Ağaç gövdesi gri, dalları açık kahve rengindedir. Meyvesi orta irilikte, 25-35 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk (L65.80 a+9.10 b+36.9) ve et rengi sarıdır Meyvenin güneş gören kısmında kırmızı yanak oluşturur. Meyve eti sert, tatlı, lezzetli, az sulu ve meyve simetrik iki parçadan oluşur. SÇKM miktarı % 24-28, pH 4.5-4.9 ve toplam asitlik % 0.10-0.25 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 1.7-2.1 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Hasanbey kayısı çeşidinden sonra çiçek açar, Malatya şartlarında Temmuzun ikinci haftası olgunlaşır. Çataloğlu çeşidi Hacıhaliloğlu çeşidine çok benzer, çoğu kere birbirleriyle karıştırılır. Gerçekten de renk, şekil ve görünüş bakımından birbirlerini andırlar. En önemli farkları Çataloğlu meyvesinde daha az tüy bulunur, bu yüzden meyve daha parlaktır.
Çöloğlu
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Çöloğlu hoş kokulu ve güzel aromaya sahip olup ağızda güzel tat bırakır. Orta büyüklükteki ağaçların dalları yayvan ve açık olup kuvvetli gelişir. Ağaçları kurağa dayanıklı fakat çil ve monilya hastalıklarına karşı hassastır. Ağaç verimliliği orta düzeydedir.
Meyve yuvarlak şekilli, 25-35 g ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L66.9 a+14.81 b+37.9) ve et rengi sarıdır. Meyve çok tatlı ve yumuşak dokuludur. pH 4.7-5.1 ve SÇKM miktarı % 22-25 arasında değişir. Çekirdek şekli yuvarlak, 1.9-2.3 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir (Şekil 6). Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşma zamanı meyveleri uç kısmından yumuşamaya başlar. Meyve hasat süresi kısa olup zamanında hasat edilmezse fazla döküm yapar. Uzak mesafelere taşınmaya tahammülü yoktur. Sofralık olarak tüketilmesinin yanı sıra reçel yapımına ve kabuk şeklinde kurutmaya uygundur.
Şalak (Aprikoz)
Iğdır ve Kağızman bölgesinin sofralık kayısı çeşididir. Bu çeşidin orijini tam olarak bilinmemektedir. Ermenistan’da bu çeşide Erevani denmektedir. Yayvan taçlı fakat çok kuvvetli büyüyen ağaçlar meydana getirir. Ağaçları çok verimlidir.
Meyve şekli eliptiktir. Meyve oldukça iri olup ortalama meyve ağırlığı 50-65 g arasında değişir. Meyve kabuk (L64.78 a+10.13 b+39.63) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve meyve et dokusu orta sertliktedir. Meyve belirgin şekilde simetriktir. Çekirdekleri uzun şekilli, tatlı, 2.1-2.6 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 17-20, pH 4.4-4.8 ve toplam asitlik % 0.30-0.50’dir. Erkenci bir çeşit olup meyveleri Malatya şartlarında Haziran ayının son haftasında olgunlaşmaya başlar.
Şekerpare
Ülkemizin birçok yerinde değişik kayısı çeşitlerine Şekerpare ismi verilmekle birlikte Iğdır Şekerparesi en tanınmış olanıdır. Iğdır ve çevresinde sofralık ve kurutmalık olarak yetiştirilmektedir. Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaçları yüksek verimlidir.
Meyve ufak, 25-30 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk (L62.44 a+13.89 b+34.39) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, et dokusu orta sertlikte olup meyveler belirgin bir şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyve kabuğu paslı ve beneklidir. Yuvarlak şekilli çekirdekleri tatlı olup 1.8-2.3 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 20-25, pH 4.1-5.2 ve toplam asitlik % 0.20-0.30’dur. Meyveleri Malatya şartlarında Temmuz ayının birinci haftası olgunlaşmaya başlar. Soğuklama gereksinimi 950-1000 saattir.
Mahmudun Eriği
Erzincan’ın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve oval şekilli, 35-50 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve kabuk (L67.55 a+11.76 b+46.90) ve et rengi sarı olup meyve kuvvetli yanak oluşturur. SÇKM miktarı % 24-26, pH 4.8-5.2 ve toplam asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 2.3-2.7 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuzun ikinci haftasında olgunlaşır.
Adilcevaz
Bitlis’in sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Meyve şekli oval, 40-50 g ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L68.12 a+9.91 b+44.70) ve et rengi sarıdır. Meyve kırmızı yanak oluşturur. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 26-28, pH 4.8-5.1 ve toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı, 2.1-2.5 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci yarısında olgunlaşır.
Turfanda Eskimalatya
Malatya’nın çok erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve şekli oval, 30-45 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L64.79 a+11.62 b+41.13) ve et rengi sarıdır. Meyve az tatlı ve yumuşak dokuludur. SÇKM miktarı % 13-15, pH 3.3-3.7 ve toplam asitlik 1.2-1.4 arasında değişir. Çekirdek yuvarlak, 2.5-3.0 g ağırlığında, acı ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya şartlarında Haziran ayının ikinci yarısında olgunlaşmaya başlar.
Hacıkız
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik, dalları yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve şekli oval, 30-40 g ağırlığında, kokulu ve gösterişlidir. Olgunlaştığında meyvenin zaman geçirilmeden hasat edilmesi gerekir. Aksi taktirde meyveler toplanmaya zaman bırakmadan kendiliğinden dökülür. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L69.54 a+10.61 b+39.12) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 18-21, pH 4.5-4.7 ve toplam asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval, 2.0-2.5 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Meyveleri kükürtleme sırasında kükürt gazını kolay absorbe eder. Kabuk şeklinde kurutmaya uygundur. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.
İsmailağa
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik olup kuvvetli büyür. Kurak ve kötü beslenme şartlarında peryodisite gösterir. Meyve şekli oblong, 40-50 g ağırlığında ve gösterişli meyvelere sahiptir. Meyve karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L55.90 a+15.24 b+40.21) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 21-24, pH 4.4-4.6 ve toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek uzun, 2.3-2.8 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır. Meyveleri kükürt gazını zor absorbe ettiğinden kükürt odalarında daha uzun süre bekletilmesi gerekir.
Kuru Kabuk
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Malatya ve çevresinde “gavur aşısı” da denmektedir. Meyveleri iri gösterişli ve kokuludur. Ağaçları verimli fakat monilya ve çil hastalığına hassastır. Çekirdeği çok iri olduğundan daha çok kabuk şeklinde kurutmaya uygundur. Yola dayanımı iyi olmadığından mahalinde tüketilir. Meyve oval şekilli ve 35-40 g ağırlığındadır. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetriktir. Meyve et (L56.40 a+11.45 b+39.12) ve kabuk rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 14-17, pH 3.4-3.8 ve toplam asitlik % 1.1-1.4 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı ve 2.3-2.8 g ağırlığındadır. Malatya şartlarında Haziran sonunda olgunlaşır.
Bu kayısı çeşitlerinin dışında da maalesef ortadan kaybolmuş kayısı çeşitleri de mevcuttur.Bu kayısı çeşitleri:
- Osman onbaşı,
- Kokulu,
- İmamoğlu,
- Darende,
- Sarılök,
Tabi kayısı dünyada sadece Malatya ve çevresinde yetişmiyor.Bunun dışında yetişen kayısılar:
- Dünyada yaklaşık 1750 kayısı çeşit ve tipinin bulunduğunu, bunların 1230’nun bazı özelliklerinin “Avrupa Kayısı Katalogu”nda 1989 yılında yayınlandığı ve
- Çekoslovakya’da “Jousyska”;
- Bulgaristan’da “Persiana”, “Ambrozia Ranna”, “Bijla Kasna”, “Edra Ranna”, “Chehia I”;
- İtalya’da “Hafzi Hatif 7/53”, “Hamurı Bakkır”, “Hatif 721”, “Hatif Hatif”, “Kalısarıfı”, “Muhittin Bey”;
- Macaristan’da “Cegledi Mamut”, “Szegedi Mamut” kayısı çeşitlerinin yıllar öncesinde Anadolu’dan götürüldüğünü, bilinmektedir.
Kayısı Hakkında Bilinmeyenler
- 2001 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından Malatya Kayısısı’nın coğrafik işaret olarak tescil edildiğini ve Türkiye’nin başka illerinde üretilen yaş ve kuru kayısıların Malatya Kayısısı adı altında satmanın artık suç olduğunu,
- Kayısı meyvelerinin en ideal lezzet ve aromaya ağaç üzerinde tam olgunluk safhasında ulaştığını, fakat bu safhada hasat edilen meyvelerin kalitesini kısa sürede kaybettiğini,
- Kuru kayısının vitamin ve mineral madde bakımından baldan daha besleyici olduğunu,
- M.S. 200’lü yıllarda bir yemek kitabı yazan Romalı Apicius kitabında kuru kayısı, şarap, sirke ve baldan yapılan bir kayısı mezesinin ve kayısı, badem, şarap, zeytin yağı ve baldsss bununan yapılan bir tavuk yemeğinin tariflerini verdiğini,
- Malatya’da yaklaşık 20 milyon, dünya da ise yaklaşık 70.000.000 adet kayısı ağacı bulunduğunu,
- Dünyanın en kaliteli zurna ve düdük gibi üflemeli müzik aletlerinin Ermeni Ustalar tarafından kayısı ağacından yapıldığını,
- Kayısıyı Yeni Dünyaya götüren İspanyolların önce kayısıyı Meksika’da yetiştirmek istediklerini başarılı sonuç alamayınca Kaliforniya’ya götürdüklerini, gibi olaylar ve durumlar kayısı hakkında pek bilinmeyen olay ve olgulardır.
1 Adet kayısı bitkisinde;
- 13,6 Kalori,
- 0,4 gram Protein,
- 0,11 gram Yağ,
- 0,68 g Fiber,
- 5,39 mg Fosfor,
- 0,23 g Asit,
- 1,14 mg Demir,
- 3,97 mg Kalsiyum,
- 3,15 g Karbonhidrat,
- 740,5 IU A Vitamini,
- 2,84 mg C Vitamini,
- 0,01 mg Tiamin,
- 0,17 mg Riboflavin,
- % 86,4 Su,
- 0,01 g Doymamış Yağ,
- 0 mg Kolestrol,
- 83,92 mg Potasyum,
- 029 mg Sodyum,
Kayısının Yararları
- Kayısı A, B, C ve P vitaminleri içerir.
- Kuru ve yaş olarak tüketilen kayısının, kompostosu ve reçeli de yapılmaktadır.
- Çekirdeğinden yağ elde etmek için yararlanılır.
- Kayısı iştah açar.
- Demir bakımından zengindir ve kansızlığın tedavisinde kullanılır.
- Vücuttaki ve kandaki toksinleri atar.
- Cilt Kanseri ve akciğer kanseri başta olmak üzere pek çok kanser türüne karşı koruyucudur.
- Vücuda enerji verir.
- Raşitizm gibi gelişme bozukluğu rahatsızlıklarını engeller, gelişme çağındaki çocuklar için oldukça yararlı bir besindir.
- Kompostosu idrarı söktürür ve kabızlığı giderir.
- Cildi nemlendirir ve besler.
- Kayısı içerdiği zengin demir sayesinde anemi hastalığının ve aneminin neden olduğu diğer hastalıkların tedavisinde destekleyici rol oynamaktadır.
- Kanda biriken zararlı maddelerin atılımını sağlayarak kanın temizlenmesine yardımcı olur.
- Kayısı kansere yakalanma riskini azaltır.
- Kayısı kabızlık sorununu çözer.
- Kayısı kalp sağlığını korur.
- Kayısı kilo vermeyi kolaylaştırır.
- Kayısı göz sağlığına faydalıdır.
- Kayısı astımı hafifletir.
- Kayısı kemik sağlığını korur.
- Kayısı ateşi düşürür.
- Kayısının içerdiği A, C ve E gibi vitaminler, fosfor, silisyum, kalsiyum, demir ve potasyum gibi mineraller özellikle gebelik döneminde anne sağlığı için çok fayda sağlar.
- Kayısı elektrolit dengesini korur.
- Kayısıyı cilt sağlığı için faydalı kılan B, A ve, C vitaminleridir ve likopen açısından mükemmel bir kaynaktır.
- Düzenli olarak bir bardak kayısı suyu tüketimi cilt sağlığının korunmasına yardımcı olur.
- Kemik sağlığı için kayısı suyu önemli besinler ve bileşenler içerir, özellikle çocukların gelişme döneminde ve hamile kadınların tüketimine özen göstermelerini tavsiye edilir.
Kayısının Zararları:
Kayısı tüketimi genel anlamda vücutta herhangi bir zarara neden olmaz, yalnızca aşırı tüketime dayalı olarak şişme, kasılma, ishal gibi sorunlara neden olabilir. Yalnız kayısı çekirdeği yanlış tüketilmesi durumunda ciddi sorunlara neden olabilir.
- Kayısı çekirdeği ağız yoluyla veya enjeksiyon olarak almak güvenli görünmüyor. Kayısı çekirdeği amigdalin olarak bilinen zehirli bir kimyasal içerir. Bu kimyasal vücutta ölüm dahil olmak üzere ciddi yan etkilere neden olabilir siyanüre dönüşmektedir.
Özel Önlemler & Uyarılar:
Hamilelik ve emzirme: Kayısı çekirdeği hamile ve emzirme döneminde olan anne ve anne adayları için GÜVENSİZDİR. Tüketilmesi önerilmez.
Farklı Dilde Kayısı İsimleri
Türkçe: Kayısı (Zerdali: tohumdan üretilmiş yabani kayısı)
İngilizce: Apricot
Fransızca: Abricot
Almanca: Aprikose
Kürtçe: Mîşmîş
Avusturya: Marille
İtalyanca: Albicocca
İspanyolca: Albaricoque
Katalan: Albercoc
Portekizce: Alperces (damasco: yumuşak meyve etli kayısı)
Bask: ArbeletchekoHollandaca: Abrikoos
Danimarka, İsveç ve Norveçce: Abrikos
Fince: Aprikoosi
Rusça: Abrikos
Lehçe: Morela
Macarca: Kajszibarack
Sırpça- Hırvatça: Kajsija/marelica
Rumence: Caisa
Bulgarca: Kajsiya/Zarzala
Yunanistan: Prikkokkia
İbranice ve Arapça: Mishmish
Farsça: Zardalu
Çince: Xing
Japonca: Anzu
Endonezya: Aberikos
Hintçe: Zard alu, Chuari (khoomani: kurutulmuş kayısı)
Himachal Pradesh: Zardalu, Sarha, Chulli
Keşmir: Gurdalu, Cherkush
Kuaon: Chuaru, Chola, Hushmaru
Laddakh: Chult (Pencap): Zerdalu
Sonuç
Tüm bu bilgiler ışığında anlaşılıyor ki;
Ø
Selçuk Dikici
AĞAÇTA YETİŞEN ALTIN: KAYISI
tarih: Ekim 10, 2017
Bilimsel adına (Prunus Armeniaca Latince. veya Armeniaca Vulgaris Lam.).Yayılma alanı Orta Asya’dan Batı Çin’e kadar uzanan bir yayılma alana sahiptir.Bugün Malatya ve Ermenistan dışında,Çin’in kuzey ve kuzey-doğu dağlık alanları, Sinkiang bölgesindeki Tiyan-Şan ve Altay Dağları ile Orta Asya ve Mançurya’yı içine alan çok geniş bir bölgenin kayısının anavatanı olduğu bilinmektedir. Çin, Orta Asya ve Yakın Doğu olmak üzere kayısının üç gen merkezi bulunmaktadır. Kayısı, anavatanı olan Çin’de Milattan üç bin sene öncesinden beri bilinmekteydi.
Büyük İskender’in Asya Seferleri sırasında (M.Ö. 330-323) İran ve Transkafkaslar üzerinden kayısı önce Anadolu’ya getirilmiştir. Yukarıdaki tarihi bilgiler kayısının Anadolu’da yaklaşık iki bin yıldan fazla bir geçmişinin olduğunu göstermektedir.
Anadolu’dan Batıya yayılışı M.Ö. I. yüzyılda olan kayısı, Romalıların Anadolu’yu istilası sırasında ermeni tüccarları tarafından önce İtalya’ya, sonra Yunanistan’a götürülmüş.Bu ülkelerde Altın Elma” da denilen kayısının tarımına önem verilmiştir. Kayısının İtalya ve Yunanistan’dan diğer Avrupa ülkelerine geçişi çok eskiye dayanmamaktadır. Kayısı 13. yüzyılda İngiltere’ye, 17. yüzyılda ise Fransa ve Amerika’ya götürülmüştür.
Malatya’da Kayısının Tarihçesi
Yukarıdaki Harita Türkiye’de şehir bazında yıllık ortalama kayısı üretimi fiyatını göstermektedir.
Adını Hititliler döneminde “Meyve Bahçesi” anlamına gelen “Melitue, Maldiya, Melita” kelimelerinden alan Malatya;da kayısının yanı sıra diğer birçok meyve türünün ekonomik anlamda yetiştiriciliği yapılmaktadır. Elma, armut, kiraz, şeftali, erik, ceviz ve dut Malatya çiftçisinin geçim kaynağı olan meyve türleridir. Fakat halk arasında “Mişmiş”de denilen kayısının Malatya’da ayrı bir önemi vardır.
Malatya;da kayısının bilinen yazılı tarihi 1655’dir. Bu yılın ilkbahar aylarında Malatya’ya gelen ünlü seyyah Evliya Çelebi 53 bin kişinin yaşadığı şehirde, 7.800 meyve bahçesi ve 7 kayısı çeşidinden bahsetmektedir. Evliya Çelebi Malatya;nın “kırmızı, sarı, beyaz, sulu, etli” adlarında kayısılarının olduğunu, bunları selelerle bahçeden eve getirirken sularını akıtmamak için insanın koşmaktan başka çaresinin olmadığını yazar. Daha da önemlisi sayısını ve hesabını hiç kimsenin bilemeyeceği kadar çok olan zerdalisinden yığınlarla pestiller yapılıp bunların katar katar yüklerle ülke ülke taşındığını vurgular.
Diğer taraftan 1617-1693 yılları arasında yaşamış olan Malatyalı Niyazi Mısri şiirlerinde meyve ağaçları ile donanmış Asbuzu;nun “Cennete benzeyen çok güzel bir doğa parçası” olduğundan bahseder.
Malatya’da ekonomi ve sosyal yaşam kayısı ve üretimene dayanmaktadır. Malatya bugün dünyada üretilen yaş kayısıda 1. sıradadır. Dünyadaki kuru kayısının %90’nını Malatya teşkil eder. Üretilen kayısının %95’i başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yurtdışana ihraç edilmektedir.
Malatya İli Kayısı Çeşitleri
Hacıhaliloğlu
Malatya’nın en önemli kurutmalık kayısı çeşididir.
Malatya’daki kayısı ağacı varlığının yaklaşık % 73’nü oluşturur. Tahmini olarak 1900’lü yılların başında Malatya’nın 12 km kuzey- doğusundaki H.Haliloğlu çiftliğinde bir seleksiyon sonucu bulunmuştur.
Ağaçları yüksek boylu, dik, dalları yayvan, çok kuvvetli ve çabuk büyür. Kuvvetli ve sulanan topraklarda her yıl ürün verir. Beyaz renkli çiçeklere sahiptir. Verimi orta, dona, kurağa ve hastalıklara (monilya ve çil) karşı hassastır. İyi bakılmayan ağaçlar peryodisite gösterme eğilimindedir. Zayıf topraklarda ve kurak şartlarda abortif dişi organ oluşturur, çiçek tozlarının çimlenme yüzdesi düşer.
Meyveleri orta irilikte, 25-35 g ağırlıkta, meyve şekli oval, simetrik, meyve kabuk (L65.59 a+9.54 b+41.4) ve et rengi sarı, kırmızı yanak oluşturma eğilimindedir (Şekil 1). Meyve kabuğu incedir. Meyvelerin yola dayanımı iyidir. Meyve eti sert dokuludur. Meyve az sulu, çok tatlı, aromalı, pH 4.5-4.8, Suda çözünür kuru madde miktarı (SÇKM) % 24-28 ve toplam asitlik % 0.20-0.40’dır. Çekirdek şekli oval, 1.7-2.2 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftasında olgunlaşır. Soğuklama gereksinimi 850-1000 saattir.
Meyveleri ağaç üzerinde kademeli olgunlaşır. Önce ağacın üst, sonra orta, en son ise alt dallardaki meyveler olgunlaşır. İyi güneş almayan ağaçlarda bu kademeli olgunlaşma çok daha barizdir. Hasat bu olgunlaşmaya paralel olarak 2 veya 3 defada yapılmalıdır. Aksi taktirde kurutma randımanı düşer.
Olgunlaşan meyvede meyve eti uçtan itibaren yumuşar ve sulanır. Hasat zamanı meyvenin dalla bağlantısı orta düzeydedir. Yaş meyveleri yüksek şeker içeriğinden dolayı fazla miktarda özellikle aç karnına yendiğinde bağırsakları bozar, ishal yapar. Doğal bir müshil ilacı özelliğine sahiptir. İshal birkaç tane bademi yenilerek önlenir.
Hasanbey
1930 Yılında Malatya’nın eski Belediye Başkanlarından Hasan Derinkök’ün bahçesinde bulunan Malatya’nın en önemli sofralık kayısı çeşididir. Çeşidin SÇKM miktarı yüksek olması nedeniyle önceleri kurutularak değerlendirilmiş fakat daha sonra çeşidin turfanda, iri meyveli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle son yıllarda sofralık tüketimi bir hayli artmıştır. Ayrıca meyvenin heterojen olgunlaşması ve kükürt odasında diğer çeşitlere göre kükürt dioksidi daha geç absorbe etmesi gibi kurutma için olumsuz özelliklerinden dolayı kurutmalık olarak değerlendirme şekli günümüzde azalmıştır.
Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Dalları sarkıktır. Ağaçların verimliliği orta düzeydedir. Meyve kalp şeklinde, iri, 40-55 g ağırlığında, meyve eti sert dokulu ve tatlıdır. Meyve kabuk (L63.43 a+9.02 b+40.9) ve et rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 18-22, pH 4.9-5.1 ve toplam asitlik % 0.10-0.20’dir. Çekirdek uzun-oval, 2.0-2.8 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Haziran sonu Temmuz başında olgunlaşır. Diğer çeşitlere göre erkencidir. Meyvesinin iri, gösterişli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle büyük tüketim merkezilerine gönderilmeye uygun bir çeşit olup pazarda yüksek fiyatlardan alıcı bulmaktadır.
Meyve heterojen olgunlaşır. Meyvenin bir yanağı olgunlaşıp yumuşadığı halde diğer yanağı ham ve serttir. Kükürtlenerek kurutulacak meyvelerin tam olgunlaşması beklenmeden hasat edilip kükürt odalarında diğer çeşitlere göre daha uzun süre bekletilmesi gerekir. Aksi durumda çeşit daha az kükürt absorbe edeceğinden kurutma sonrası meyve rengi kırmızı veya açık turuncu renkte olur. Çeşidin soğuklama gereksinimi 950-1600 saattir. Olgunlaşan meyvelerin dalla bağlantısı zayıfladığından hafif bir rüzgarda bile fazla döküm yapar. Meyveleri çil hastalığına dayanıklıdır. Bazen meyve koparıldığında sap çukuru parçalanmaktadır.
Kabaaşı
Malatya’da 1970’li yıllarda yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu bulunmuş kurutmalık bir kayısı çeşididir. Son yıllarda Malatya ve çevresinde geniş miktarda yetiştirilmeye başlanmış, Malatya’da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra ikinci sıraya yerleşmiştir.
Ağaçları orta büyüklükte, dik ve kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve orta irilikte, 30-35 g ağırlığında, meyve oval şekilli, meyve kabuk (L66.71 a+12.70 b+43.08) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 3.8-4.6 ve toplam asitlik % 0.30-0.45, SÇKM miktarı % 24-26’dır. Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek şekli oval, 1.9-2.4 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya’da Temmuz ayı ortasında olgunlaşır.
Ağaçları çiçek monilyasına hassas olup, çil hastalığına ve dona dayanımı Hacihaliloğlu çeşidine göre daha iyidir. Genç fidan döneminde kuvvetli sürgün verir ve dalları gevrektir.
Soğancı
Malatya Zirai Araştırma İstasyonu tarafından yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu merkeze bağlı Tecde köyünde Tosunoğlu ailesinin bahçesinde bulunmuştur. Tosunoğlu ve Soğanoğlu gibi sinonimleri bulunmaktadır.
Ağaçları iri, dik-yayvan şekilli olup orta derecede verimlidir. Meyveleri 28-38 g ağırlığında, yuvarlak şekilli, meyve kabuk (L59.64 a+12.12 b+35.85) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 4.5-4.7, SÇKM miktarı % 23-26 ve toplam asitlik % 0.28-0.35’dir. Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek yuvarlak şekilli, 1.8-2.2 g ağırlığında ve tatlı olup meyve etine yarı yapışıktır. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır
Meyveleri parlak ve gösterişli olduğundan son zamanlarda sofralık olarak tüketimi artmıştır. Hasat zamanı meyvenin dalla bağlantısı zayıf olduğundan fazla miktarda döküm yapar. Meyveleri olgun hasat edildiğinde kükürt gazını absorbe etmesi zayıflar ve çekirdeği çıkarılırken meyve eti parçalanır. Bu yüzden kurutulacak meyveler aşırı olgunlaşmadan hasat edilmelidir.
Çataloğlu
Malatya’nın kurutmalık kayısı çeşididir. Dik-yayvan habitüse sahip Çataloğlu çeşidinin dalları aşağı doğru sarkıktır. Ağaçları verimlidir. Ağaç gövdesi gri, dalları açık kahve rengindedir. Meyvesi orta irilikte, 25-35 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk (L65.80 a+9.10 b+36.9) ve et rengi sarıdır Meyvenin güneş gören kısmında kırmızı yanak oluşturur. Meyve eti sert, tatlı, lezzetli, az sulu ve meyve simetrik iki parçadan oluşur. SÇKM miktarı % 24-28, pH 4.5-4.9 ve toplam asitlik % 0.10-0.25 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 1.7-2.1 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Hasanbey kayısı çeşidinden sonra çiçek açar, Malatya şartlarında Temmuzun ikinci haftası olgunlaşır. Çataloğlu çeşidi Hacıhaliloğlu çeşidine çok benzer, çoğu kere birbirleriyle karıştırılır. Gerçekten de renk, şekil ve görünüş bakımından birbirlerini andırlar. En önemli farkları Çataloğlu meyvesinde daha az tüy bulunur, bu yüzden meyve daha parlaktır.
Çöloğlu
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Çöloğlu hoş kokulu ve güzel aromaya sahip olup ağızda güzel tat bırakır. Orta büyüklükteki ağaçların dalları yayvan ve açık olup kuvvetli gelişir. Ağaçları kurağa dayanıklı fakat çil ve monilya hastalıklarına karşı hassastır. Ağaç verimliliği orta düzeydedir.
Meyve yuvarlak şekilli, 25-35 g ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L66.9 a+14.81 b+37.9) ve et rengi sarıdır. Meyve çok tatlı ve yumuşak dokuludur. pH 4.7-5.1 ve SÇKM miktarı % 22-25 arasında değişir. Çekirdek şekli yuvarlak, 1.9-2.3 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir (Şekil 6). Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşmaya başlar. Olgunlaşma zamanı meyveleri uç kısmından yumuşamaya başlar. Meyve hasat süresi kısa olup zamanında hasat edilmezse fazla döküm yapar. Uzak mesafelere taşınmaya tahammülü yoktur. Sofralık olarak tüketilmesinin yanı sıra reçel yapımına ve kabuk şeklinde kurutmaya uygundur.
Şalak (Aprikoz)
Iğdır ve Kağızman bölgesinin sofralık kayısı çeşididir. Bu çeşidin orijini tam olarak bilinmemektedir. Ermenistan’da bu çeşide Erevani denmektedir. Yayvan taçlı fakat çok kuvvetli büyüyen ağaçlar meydana getirir. Ağaçları çok verimlidir.
Meyve şekli eliptiktir. Meyve oldukça iri olup ortalama meyve ağırlığı 50-65 g arasında değişir. Meyve kabuk (L64.78 a+10.13 b+39.63) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve meyve et dokusu orta sertliktedir. Meyve belirgin şekilde simetriktir. Çekirdekleri uzun şekilli, tatlı, 2.1-2.6 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 17-20, pH 4.4-4.8 ve toplam asitlik % 0.30-0.50’dir. Erkenci bir çeşit olup meyveleri Malatya şartlarında Haziran ayının son haftasında olgunlaşmaya başlar.
Şekerpare
Ülkemizin birçok yerinde değişik kayısı çeşitlerine Şekerpare ismi verilmekle birlikte Iğdır Şekerparesi en tanınmış olanıdır. Iğdır ve çevresinde sofralık ve kurutmalık olarak yetiştirilmektedir. Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaçları yüksek verimlidir.
Meyve ufak, 25-30 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk (L62.44 a+13.89 b+34.39) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, et dokusu orta sertlikte olup meyveler belirgin bir şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyve kabuğu paslı ve beneklidir. Yuvarlak şekilli çekirdekleri tatlı olup 1.8-2.3 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. SÇKM miktarı % 20-25, pH 4.1-5.2 ve toplam asitlik % 0.20-0.30’dur. Meyveleri Malatya şartlarında Temmuz ayının birinci haftası olgunlaşmaya başlar. Soğuklama gereksinimi 950-1000 saattir.
Mahmudun Eriği
Erzincan’ın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyve oval şekilli, 35-50 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve kabuk (L67.55 a+11.76 b+46.90) ve et rengi sarı olup meyve kuvvetli yanak oluşturur. SÇKM miktarı % 24-26, pH 4.8-5.2 ve toplam asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, 2.3-2.7 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuzun ikinci haftasında olgunlaşır.
Adilcevaz
Bitlis’in sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Meyve şekli oval, 40-50 g ağırlığında, karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L68.12 a+9.91 b+44.70) ve et rengi sarıdır. Meyve kırmızı yanak oluşturur. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 26-28, pH 4.8-5.1 ve toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı, 2.1-2.5 g ağırlığında ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci yarısında olgunlaşır.
Turfanda Eskimalatya
Malatya’nın çok erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik şekilli olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve şekli oval, 30-45 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L64.79 a+11.62 b+41.13) ve et rengi sarıdır. Meyve az tatlı ve yumuşak dokuludur. SÇKM miktarı % 13-15, pH 3.3-3.7 ve toplam asitlik 1.2-1.4 arasında değişir. Çekirdek yuvarlak, 2.5-3.0 g ağırlığında, acı ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya şartlarında Haziran ayının ikinci yarısında olgunlaşmaya başlar.
Hacıkız
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik, dalları yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve şekli oval, 30-40 g ağırlığında, kokulu ve gösterişlidir. Olgunlaştığında meyvenin zaman geçirilmeden hasat edilmesi gerekir. Aksi taktirde meyveler toplanmaya zaman bırakmadan kendiliğinden dökülür. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L69.54 a+10.61 b+39.12) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 18-21, pH 4.5-4.7 ve toplam asitlik % 0.3-0.5 arasında değişir. Çekirdek oval, 2.0-2.5 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Meyveleri kükürtleme sırasında kükürt gazını kolay absorbe eder. Kabuk şeklinde kurutmaya uygundur. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.
İsmailağa
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik olup kuvvetli büyür. Kurak ve kötü beslenme şartlarında peryodisite gösterir. Meyve şekli oblong, 40-50 g ağırlığında ve gösterişli meyvelere sahiptir. Meyve karın çizgisi belirgin ve simetrik iki parçadan oluşur. Meyve kabuk (L55.90 a+15.24 b+40.21) ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve sert dokuludur. SÇKM miktarı % 21-24, pH 4.4-4.6 ve toplam asitlik % 0.5-0.7 arasında değişir. Çekirdek uzun, 2.3-2.8 g ağırlığında, tatlı ve meyve etine bağlı değildir. Malatya şartlarında Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır. Meyveleri kükürt gazını zor absorbe ettiğinden kükürt odalarında daha uzun süre bekletilmesi gerekir.
Kuru Kabuk
Malatya’nın sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Malatya ve çevresinde “gavur aşısı” da denmektedir. Meyveleri iri gösterişli ve kokuludur. Ağaçları verimli fakat monilya ve çil hastalığına hassastır. Çekirdeği çok iri olduğundan daha çok kabuk şeklinde kurutmaya uygundur. Yola dayanımı iyi olmadığından mahalinde tüketilir. Meyve oval şekilli ve 35-40 g ağırlığındadır. Meyve karın çizgisi belirgin ve asimetriktir. Meyve et (L56.40 a+11.45 b+39.12) ve kabuk rengi sarıdır. SÇKM miktarı % 14-17, pH 3.4-3.8 ve toplam asitlik % 1.1-1.4 arasında değişir. Çekirdek oval şekilli, tatlı ve 2.3-2.8 g ağırlığındadır. Malatya şartlarında Haziran sonunda olgunlaşır.
Bu kayısı çeşitlerinin dışında da maalesef ortadan kaybolmuş kayısı çeşitleri de mevcuttur.Bu kayısı çeşitleri:
Ø Osman onbaşı,
Ø Kokulu,
Ø İmamoğlu,
Ø Darende,
Ø Sarılök,
Tabi kayısı dünyada sadece Malatya ve çevresinde yetişmiyor.Bunun dışında yetişen kayısılar:
Ø Dünyada yaklaşık 1750 kayısı çeşit ve tipinin bulunduğunu, bunların 1230’nun bazı özelliklerinin “Avrupa Kayısı Katalogu”nda 1989 yılında yayınlandığını,
- Çekoslovakya’da “Jousyska”;
- Bulgaristan’da “Persiana”, “Ambrozia Ranna”, “Bijla Kasna”, “Edra Ranna”, “Chehia I”;
- İtalya’da “Hafzi Hatif 7/53”, “Hamurı Bakkır”, “Hatif 721”, “Hatif Hatif”, “Kalısarıfı”, “Muhittin Bey”;
- Macaristan’da “Cegledi Mamut”, “Szegedi Mamut” kayısı çeşitlerinin yıllar öncesinde Anadolu’dan götürüldüğünü, bilinmektedir.
Kayısı Hakkında Bilinmeyenler
Ø 2001 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından Malatya Kayısısı’nın coğrafik işaret olarak tescil edildiğini ve Türkiye’nin başka illerinde üretilen yaş ve kuru kayısıların Malatya Kayısısı adı altında satmanın artık suç olduğunu,
Ø Kayısı meyvelerinin en ideal lezzet ve aromaya ağaç üzerinde tam olgunluk safhasında ulaştığını, fakat bu safhada hasat edilen meyvelerin kalitesini kısa sürede kaybettiğini,
Ø Kuru kayısının vitamin ve mineral madde bakımından baldan daha besleyici olduğunu,
Ø M.S. 200’lü yıllarda bir yemek kitabı yazan Romalı Apicius kitabında kuru kayısı, şarap, sirke ve baldan yapılan bir kayısı mezesinin ve kayısı, badem, şarap, zeytin yağı ve baldan yapılan bir tavuk yemeğinin tariflerini verdiğini,
Ø Malatya’da yaklaşık 20 milyon, dünya da ise yaklaşık 70.000.000 adet kayısı ağacı bulunduğunu,
Ø Dünyanın en kaliteli zurna ve düdük gibi üflemeli müzik aletlerinin Ermeni Ustalar tarafından kayısı ağacından yapıldığını,
Ø Kayısıyı Yeni Dünyaya götüren İspanyolların önce kayısıyı Meksika’da yetiştirmek istediklerini başarılı sonuç alamayınca Kaliforniya’ya götürdüklerini, gibi olaylar ve durumlar kayısı hakkında pek bilinmeyen olay ve olgulardır.
1 adet kayısıda;
– 13,6 Kalori,
– 0,4 gram Protein,
– 0,11 gram Yağ,
– 0,68 g Fiber,
– 5,39 mg Fosfor,
– 0,23 g Asit,
– 1,14 mg Demir,
– 3,97 mg Kalsiyum,
– 3,15 g Karbonhidrat,
– 740,5 IU A Vitamini,
– 2,84 mg C Vitamini,
– 0,01 mg Tiamin,
– 0,17 mg Riboflavin,
– % 86,4 Su,
– 0,01 g Doymamış Yağ,
– 0 mg Kolestrol,
– 83,92 mg Potasyum,
– 029 mg Sodyum,
Kayısının Yararları
Ø Kayısı A, B, C ve P vitaminleri içerir.
Ø Kuru ve yaş olarak tüketilen kayısının, kompostosu ve reçeli de yapılmaktadır.
Ø Çekirdeğinden yağ elde etmek için yararlanılır.
Ø Kayısı iştah açar.
Ø Demir bakımından zengindir ve kansızlığın tedavisinde kullanılır.
Ø Vücuttaki ve kandaki toksinleri atar.
Ø Cilt Kanseri ve akciğer kanseri başta olmak üzere pek çok kanser türüne karşı koruyucudur.
Ø Vücuda enerji verir.
Ø Raşitizm gibi gelişme bozukluğu rahatsızlıklarını engeller, gelişme çağındaki çocuklar için oldukça yararlı bir besindir.
Ø Kompostosu idrarı söktürür ve kabızlığı giderir.
Ø Cildi nemlendirir ve besler.
Ø Kayısı içerdiği zengin demir sayesinde anemi hastalığının ve aneminin neden olduğu diğer hastalıkların tedavisinde destekleyici rol oynamaktadır.
Ø Kanda biriken zararlı maddelerin atılımını sağlayarak kanın temizlenmesine yardımcı olur.
Ø Kayısı kansere yakalanma riskini azaltır.
Ø Kayısı kabızlık sorununu çözer.
Ø Kayısı kalp sağlığını korur.
Ø Kayısı kilo vermeyi kolaylaştırır.
Ø Kayısı göz sağlığına faydalıdır.
Ø Kayısı astımı hafifletir.
Ø Kayısı kemik sağlığını korur.
Ø Kayısı ateşi düşürür.
Ø Kayısının içerdiği A, C ve E gibi vitaminler, fosfor, silisyum, kalsiyum, demir ve potasyum gibi mineraller özellikle gebelik döneminde anne sağlığı için çok fayda sağlar.
Ø Kayısı elektrolit dengesini korur.
Ø Kayısıyı cilt sağlığı için faydalı kılan B, A ve, C vitaminleridir ve likopen açısından mükemmel bir kaynaktır.
Ø Düzenli olarak bir bardak kayısı suyu tüketimi cilt sağlığının korunmasına yardımcı olur.
Ø Kemik sağlığı için kayısı suyu önemli besinler ve bileşenler içerir, özellikle çocukların gelişme döneminde ve hamile kadınların tüketimine özen göstermelerini tavsiye edilir.
Kayısının Zararları:
Kayısı tüketimi genel anlamda vücutta herhangi bir zarara neden olmaz, yalnızca aşırı tüketime dayalı olarak şişme, kasılma, ishal gibi sorunlara neden olabilir. Yalnız kayısı çekirdeği yanlış tüketilmesi durumunda ciddi sorunlara neden olabilir.
- Kayısı çekirdeği ağız yoluyla veya enjeksiyon olarak almak güvenli görünmüyor. Kayısı çekirdeği amigdalin olarak bilinen zehirli bir kimyasal içerir. Bu kimyasal vücutta ölüm dahil olmak üzere ciddi yan etkilere neden olabilir siyanüre dönüşmektedir.
Özel Önlemler & Uyarılar:
Hamilelik ve emzirme: Kayısı çekirdeği hamile ve emzirme döneminde olan anne ve anne adayları için GÜVENSİZDİR. Tüketilmesi önerilmez.
Farklı Dilde Kayısı İsimleri
Türkçe: Kayısı (Zerdali: tohumdan üretilmiş yabani kayısı)
- İngilizce: Apricot
- Fransızca: Abricot
- Almanca: Aprikose
- Kürtçe: Mîşmîş
- Avusturya: Marille
- İtalyanca: Albicocca
- İspanyolca: Albaricoque
- Katalan: Albercoc
- Portekizce: Alperces (damasco: yumuşak meyve etli kayısı)
- Bask: ArbeletchekoHollandaca: Abrikoos
- Danimarka, İsveç ve Norveçce: Abrikos
- Fince: Aprikoosi
- Rusça: Abrikos
- Lehçe: Morela
- Macarca: Kajszibarack
- Sırpça- Hırvatça: Kajsija/marelica
- Rumence: Caisa
- Bulgarca: Kajsiya/Zarzala
- Yunanistan: Prikkokkia
- İbranice ve Arapça: Mishmish
- Farsça: Zardalu
- Çince: Xing
- Japonca: Anzu
- Endonezya: Aberikos
- Hintçe: Zard alu, Chuari (khoomani: kurutulmuş kayısı)
- Himachal Pradesh: Zardalu, Sarha, Chulli
- Keşmir: Gurdalu, Cherkush
- Kuaon: Chuaru, Chola, Hushmaru
- Laddakh: Chult (Pencap): Zerdalu
Sonuç
Tüm bu bilgiler ışığında anlaşılıyor ki;
- Kayısı insan sağlığı açısından gerçekten değerli ve önemli bir yer kaplıyor,
- Kayısı barındırdığı birçok vitamin ile insanlar açısından çok önemli,
- Kayısı bir çok hastalığa faydalı bu hastalıklardan özellikle kansere karşı öneyici bir rol oynaması kayısının insan için ne kadar gerekli olduğunu belirtmiş oluyor,
- Kayısının anavatanı Ermenistan-Batı Çin-Malatya üçgeninin içinde bir yer olduğu bilinmektedir.
- Dünya üzerinde yaklaşık 70.000.000 adet kayısı ağacı bulunmaktadır.
- Kayısı her şeyde olduğu gibi kararında kullanılmadığı takdirde zararlı olabilecek bir besin.
- Bazı kayısı türlerinin artık bulunmadığı,
- Kayısı yetiştiriciliğinin meşakatli bir iş olduğu ve kayısının her türden zararlıdan korumak için gerek zirai gerekse biyoteknolojik gelişmelerden yararlanmalıdır.
- Kayısı çok geniş bir alana yayılmıştır.
- Dünyanın en sağlam üflemeli çalgılarını Ermeni Ustalarının kayısıdan yapması kayısının ne kadar değerli olduğunun bir göstergesidir.